SAVATLI GÜMÜŞ İŞLEMECİLİĞİ EĞİTİM PROJESİ

 

 

SANAT, İNSANOĞLUNUN DOĞAYI DAHA DA GÜZELLEŞTİRME ÇABASIYSA, SAVAT BİR SANATTIR. ÇÜNKÜ SAVAT, DOĞANIN BİR PARÇASI OLAN İNSANOĞLUNUN KENDİNİ DAHA DA GÜZELLEŞTİRME ÇABASIDIR. KADININ GÜZELLİK VE ZARAFETİNİ, ERKEĞİN ŞIKLIK VE GÜCÜNÜ SİMGELER, SAVATLI GÜMÜŞ TAKILAR. SAVATLI GÜMÜŞ İŞLEMECİĞİNİN YİTMESİ, GÜZELLİĞİN, ZARAFETİN, ŞIKLIĞIN VE GÜCÜN YİTMESİDİR ASLINDA. KÜÇÜK GÖZÜKEN BU BAŞLANGICIN BÜYÜMESİ UMUDUYLA...

 

 

 

 

 

Savat: gümüş işlemeciliğinde bir süsleme sanatıdır. Savat ustası tasarladığı şekli, sanatını koyacağı gümüş eşyanın üstüne kurşun veya sabit kalemle çizer. Bu şekil, Van Kalesi, Akdamar Kilisesi, Hoşap Kalesi olabildiği gibi, Kedi, at gibi figürlere de rastlanır. Çizilen taslağın üstüne usta, çelik uçlu kılcal kalemle büyük bir titizlikle ince kanallar açar. 

 

Bir ölçü gümüş, dört ölçü bakır, dört ölçü kurşun ve biraz da kükürt, 750 derecelik ısıda karıştırılarak savat adı verilen alaşım elde edilir. Ancak her savat ustasının kendine has bir ölçüsü olduğu söylenmektedir. Daha sonra savat soğumaya bırakılır. Soğuyan kütle toz haline gelinceye kadar önce örs üzerinde, daha sonra havanda dövülür.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Elde edilen savat, gümüş eşya üzerinde daha önce açılmış olan kılcal kanallara iki yolla sürülür. Ya yemeğe tuz eker gibi serpilir ya da boraks ile sulandırılarak çamur haline getirilen savat, boşluklara sıvanarak doldurulur. 
 

Sonraki aşamada yapılan iş, mangal ateşine tutulur. Isının etkisiyle tekrar eriyen savat, boşluklara iyice nüfuz eder. Bu aşamadan sonra soğuması için bekletilen savat, cilalanarak kullanıma hazır hale gelir. İyi savat, her geçen gün daha fazla parlar. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Savatın kökeni Urartular’a kadar gider. Van Bölgesinde, Romalılardan günümüze kadar gelmiş bir süsleme sanatı olan savatın yereldeki adı “sevad”tır. Sevad, Arapça kara anlamına gelen esvad kelimesinden türemiştir. İdeal olan 950 ayar gümüşe savat yapmaktır.

Osmanlı Döneminde 900 ayar gümüşe tuğra vurma yetkisini, İstanbul ile birlikte Van Vilayeti savat işlemeleri sayesinde almıştı. 1915 öncesi Van’da 120 savat işleme atölyesi varken, 1915’ten sonra bu atölyeler birer birer kapanmıştır.

Gümüş işlemeciliğinde savattan başka süsleme sanatları da bulunmaktadır. Gümüşün tel haline getirilip telden motifler oluşturduğu telkari, küçük topçuklar haline getirilerek süslenmesi olan güherse, içeriden dışarıya doğru rölyef şeklinde motif oluşturulması olan katma ve renklendirilmesi demek olan mine, bu süsleme sanatlarından bazılarıdır. Osmanlılar cam mine kullanmıştır. Cam mine, çok uzun yıllar kullanıldığı halde canlı durur. Özellikle yeşil, kırmızı ve lacivert renkler tercih edilirdi. Bunlardan Van Bölgesine ait olan savat, mine sanatının atasıdır. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

1915’li yıllar öncesi Van’da bulunan 120 savatlı gümüş işleme atölyesinin her birinde 5 kişinin çalıştığı tahmin edilmektedir. Söz konusu yıllarda Van’da, savatlı muskalıklar, hamayiller, gerdanlıklar, saç tokaları, saç bağları, tepelikler, bilezikler, yüzükler ve kemerler vazgeçilmez takılar olarak yer almıştır. Yine o dönemlerde bütün saraylarda, hanlarda ve zengin kesimin evlerinde bulunan savatlı gümüş süs eşyaları ile erkeklerin kullandıkları tütün tabakaları ve enfiyelikler Van’da üretilmiştir.

Savatlı gümüş işlemeciliğinin çok iyi yapılmasından dolayı “Van” damgalı gümüş eşya ve takı fiyatlarının diğer bölgelerde üretilenlere oranla 3 kat fazla olduğu bilinmektedir. Hatta bazı rivayetlerde Osmanlı Döneminde İstanbul’da çalışan kuyumcu kalfalarının ustalığa terfileri söz konusu olduğunda, Van’dan giden kuyumcu ustalarının sınavına tabi tutuldukları, bu sınavı geçtikten sonra ustalığa kabul edildikleri söylenmektedir. Savat işleyen sanatkar eserinin üzerine imza atmazdı. Bu imza atmama geleneği “yaptırana şükür” diyerek Allah’a şükredip, yaptığı eserde bir ayrıcalık görmeme tevazusundan kaynaklanırdı. 

 

 

 

Savat ustası hiç bir zaman kavuşamayacağı yavuklusunun beline, ince ince, emek emek çizilmiş motiflerin yer aldığı gümüş kemerler sayesinde sarılırdı. Sevgiliye her kalemle mektup yazılmaz. Yazılsa değeri olmaz. Savat işlemeli gümüş kalemlerle yazılan mektuplarda kurulan tümcelerdeki sözcükler, sevgilinin yüreğinde çağlayanlara dönüşecek ırmaklar yaratır. “Su Altında Kanat Çırpan Üveyik” isimli şiirinde Edip Cansever, savat ustası Hasan’a seslenir: “Kış bitecek birazdan, kışa geç kalma/Böyle diyordu savat ustası Hasan/Gelirken az tütün getir.” Savat işlemeli tabakalarımıza tütün koyacağımız günler geri geliyor. 

 

 

 

 

 

Bir dönem Van’ı dünyaya tanıtan, ancak zaman içinde yok olmaya yüz tutan savatlı gümüş işlemeciliğinin yaşatılması amacıyla geliştirilen proje, AB Merkezi Finans ve İhale Birimi Aktif İş Gücü Programları Projesi Yeni Fırsatlar Programına sunulmuş ve kabul görmüştür.
Projenin toplam bedeli 131.533 Euro olup, bunun % 90’ı (118.380 Euro) AB fonlarından, ‘ 10’u (13.153) ise Borsasınca karşılanmıştır.

Proje kapsamında ilk olarak 270 metrekare kapalı alana sahip bina kiralanarak altyapı işlemleri tamamlandı ve ardından savatlı gümüş işlemeciliği için gerekli ekipman temin edilerek montajları yapıldı.

Gümüş İşlemeciliği Atölyemizin açılışı Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım, Van Valisi Sayın M. Niyazi Tanılır’ın katılımıyla gerçekleştirildi.

 

 

 

Proje kapsamında ilk olarak 270 metrekare kapalı alana sahip bina kiralanarak altyapı işlemleri tamamlandı ve ardından savatlı gümüş işlemeciliği için gerekli ekipman temin edilerek montajları gerçekleştirildi.

 

Faydalanıcı 20 genç, İŞKUR’a kayıtlı lise mezunu işsiz gençler arasından belirlendi. Faydalanıcıların teorik eğitimler Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı Vali Ali Paşa Merkez Eğitim Merkezi’nde verildi. Teorik eğitim sürecini başarıyla tamamlayan gençler, gümüş işlemeciliği eğitim atölyesinde uygulama eğitimlerine başladılar. 

 

 

 

Gençlerin her birine eğitim aldıkları gün başına 8 Euro ücret ödendi. Vali Ali Paşa Meslek Eğitim Merkezi’nde 480 saat süreyle verilen teorik eğitimlerde gençler, güncel mesleki bilgilerle donatıldılar. 1320 saat süren pratik eğitimlerde ise ham gümüşün takıya dönüştüğü sürece katılan gençler, usta öğreticilerden savatlı gümüş işlemeciliğinin tekniklerini öğrenerek uygulama fırsatı buldular.

 

 

 

 

Eğitim programının ardında mezun olan ve kalfalık belgesi sahibi olan faydalanıcılar, Van Valiliği Sosyal Riski Azaltma Programından kredi alarak Van İş Geliştirme Merkezinde kendi atölyelerini kurarak üretime başladılar.  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Savatlı Gümüş İşlemeciliği Eğitim Atölyesi Projemiz, başarılı bir proje yönetim süreciyle tamamlanmıştır. Faydalanıcıların kendi atölyelerini kurarak faaliyetlerine devam ettikleri düşünüldüğünde, projenin, sürdürülebilir olduğu ve Van’a ait bir sanat olan savatlı gümüş işlemeciliğinin devamına katkı sunduğu aşikardır.  

 

ÖNERİ ve ŞİKAYET FORMU

Bilgileriniz

İçerik Bilgileri: